1. -i , -i , -i , -i , Göğsünü dayayarak zorlamak
1. Vapurlara, trenlere ihtiyarları itip, çocukları ezip, kadınları göğüsleyip biniyoruz.
1. Vapurlara, trenlere ihtiyarları itip, çocukları ezip, kadınları göğüsleyip biniyoruz.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşı durmak, engel olmak, direnmek
1. Senin gerçekleri göğüslemek âdetin değildir.
1. Senin gerçekleri göğüslemek âdetin değildir.