gibi

Anlamı:

1. edat , edat , edat , edat , -e benzer

Örnek:

1. Bu göz alabildiğine düzlük, sinsi bir bataklık gibidir.

1. Bu göz alabildiğine düzlük, sinsi bir bataklık gibidir.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , O anda, tam o sırada, hemen arkasından

Örnek:

1. Haberi aldığı gibi yola çıktı.

1. Haberi aldığı gibi yola çıktı.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , İmişçesine, benzer biçimde

Örnek:

1. Bu sade dekor, ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmiştir.

1. Bu sade dekor, ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmiştir.

4. zarf , zarf , zarf , zarf , -e yakışır biçimde

Örnek:

1. İnsan gibi davrandı.

1. İnsan gibi davrandı.