gezinmek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek

Örnek:

1. Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu.

1. Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu.

2. Belirli bir çevre içinde gezip durmak

Örnek:

1. Bir akşam rıhtım boyunda geziniyordum.

1. Bir akşam rıhtım boyunda geziniyordum.

3. müzik , müzik , müzik , müzik , Özellikle doğaçtan yapılan müzikte, ezgiyi belli bir makam anlayışı içinde değişik perdeler üzerinde çalmak, dolaşmak