gevşemek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sertlik ve gerginliği bozulmak

Örnek:

1. Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti.

1. Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti.

2. Çözülmek

Örnek:

1. Boynuna dolanan kolları gevşedi.

1. Boynuna dolanan kolları gevşedi.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek

Örnek:

1. Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor.

1. Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor.

4. argo , argo , argo , argo , Sevmek, hoşlanmak

5. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Para piyasasında değer yitirmek