gençlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genç olma durumu

Örnek:

1. İlk gençliğinde at delisiydi.

1. İlk gençliğinde at delisiydi.

2. İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi

Örnek:

1. Hemen Yunus'un gençliğinde yavuklusu iken kaybettiği güzel kızı hatırladım.

1. Hemen Yunus'un gençliğinde yavuklusu iken kaybettiği güzel kızı hatırladım.

3. Genç insanların bütünü

Örnek:

1. O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbi'ne girmişiz.

1. O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbi'ne girmişiz.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Genç bir kimsenin tutumu, toyluk, deneyimsizlik

Örnek:

1. Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum.

1. Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum.