genç irisi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı
1. Eliyle işaret etti genç adama.
1. Eliyle işaret etti genç adama.
2. Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan)
1. Genç ağaç. Genç at.
1. Genç ağaç. Genç at.
3. Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç
4. Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan
1. Atatürk'ün tabutu arkasından ağlayan on beş milyon Türk'ün yaşadığı, genç Türkiye mutluydu.
1. Atatürk'ün tabutu arkasından ağlayan on beş milyon Türk'ün yaşadığı, genç Türkiye mutluydu.