geçmişseverlik, geçmiş zaman, geçmiş zaman görünümü, geçmiş zaman sıfat-fiili, geçmişi kandilli, geçmişi kınalı, belirli geçmiş, belirsiz geçmiş, gelmiş geçmiş, öz geçmiş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Geçme işini yapmış
2. Zaman bakımından geride kalmış, esbak
1. Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir.
1. Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir.
3. Çürümeye yüz tutmuş
4. isim , isim , isim , isim , Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi
1. Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı.
1. Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı.
5. isim , isim , isim , isim , Arkada kalan hayat
1. Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti.
1. Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti.
6. isim , isim , isim , isim , Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları
1. Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha?
1. Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha?