geçmek

fiil
İlgili Kelimeler:

geçgeç, gelgeç, yeregeçen, yolgeçen hanı, genelgeçer, çok geçmeden, ödegeç, serdengeçti, vazgeçmek

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Bir yerden başka bir yere gitmek

Örnek:

1. Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim.

1. Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim.

2. -den , -den , -den , -den , Bir yandan girip diğer yandan çıkmak

Örnek:

1. İplik iğne deliğinden zor geçti.

1. İplik iğne deliğinden zor geçti.

3. -den , -den , -den , -den , Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek

Örnek:

1. Eve giderken sizin sokaktan geçeriz.

1. Eve giderken sizin sokaktan geçeriz.

4. -den , -den , -den , -den , Bir duruma uğramak, konu olmak

Örnek:

1. Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek.

1. Dayaktan geçmek. Muayeneden geçmek.

5. -den , -den , -den , -den , Bırakmak, vazgeçmek

Örnek:

1. Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi?

1. Bana yârden geç derler / Seven yârden geçilir mi?

6. -de , -de , -de , -de , Yaşamak

7. -den , -den , -den , -den , Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak

Örnek:

1. Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor.

1. Hakkın var. Ne çare ki bizden geçti diye söyleniyor.

8. -de , -de , -de , -de , Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek

Örnek:

1. Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı.

1. Bu odanın içinde geçen aşk anları artık çok uzaklardaydı.

9. -e , -e , -i , -i , -den , -den , -e , -e , -i , -i , -den , -den , Hastalık bulaşmak, sirayet etmek

Örnek:

1. Hastalık bana ondan geçti.

1. Hastalık bana ondan geçti.

10. -e , -e , -den , -den , -e , -e , -den , -den , Herhangi bir durum, soya çekim yoluyla birinde görünmek

Örnek:

1. Bu titizlik ona babasından geçmiş.

1. Bu titizlik ona babasından geçmiş.

11. -e , -e , -den , -den , -e , -e , -den , -den , Bulunduğu yeri veya konumu değiştirmek

12. Bir yeri aşmak, öbür yana ulaşmak

Örnek:

1. İstanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok.

1. İstanbul'a geçecek değil, parmağımı kımıldatacak takatim yok.

13. Yerini bırakıp başka yer almak

14. -den , -den , -den , -den , Bir konu üzerinde veya bir yerde çalışmış olmak

Örnek:

1. Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler.

1. Şimdiki tuluat artistlerinin çoğu oradan geçtiler.

15. Etki yapmak, işlemek

Örnek:

1. Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş.

1. Soğuk, ciğerime geçti. Başına güneş geçmiş.

16. Görev almak

Örnek:

1. İktidara geçmek.

1. İktidara geçmek.

17. Kalmak, devrolmak

Örnek:

1. Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti.

1. Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti.

18. -i , -i , -i , -i , Geride bırakmak, aşmak

Örnek:

1. Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti.

1. Bizim yelkenli vapuru geçecek. Ordu sınırı geçti. Çocuğun boyu babasını geçti.

19. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tükenmek, bitmek, sona ermek

Örnek:

1. Yavaş yavaş bu hırs geçer.

1. Yavaş yavaş bu hırs geçer.

20. -i , -i , -i , -i , Üstünlük sağlamak

21. -i , -i , -i , -i , Söylemeden veya bitirmeden atlamak

Örnek:

1. O meseleyi geçelim. O bahsi geç!

1. O meseleyi geçelim. O bahsi geç!

22. -i , -i , -i , -i , Zamanı aşmak, geride bırakmak

Örnek:

1. Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu.

1. Şehzadebaşı'na geldikleri zaman saat onu geçiyordu.

23. -le , -le , -le , -le , Harcamak

Örnek:

1. Bütün günüm seni takip etmekle geçti.

1. Bütün günüm seni takip etmekle geçti.

24. -i , -i , -i , -i , Bir müzik parçasını meşk ederek öğrenmek, çalmak veya söylemek

25. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Birinden meşk etmek

Örnek:

1. Bu şarkıyı kimden geçtiniz.

1. Bu şarkıyı kimden geçtiniz.

26. Haberi bir iletişim aracı ile bildirmek

Örnek:

1. Ankara haberlerini gazetesine geçiyormuş.

1. Ankara haberlerini gazetesine geçiyormuş.

27. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sönmek

Örnek:

1. Ocak sönmüş, koru bile geçmişti.

1. Ocak sönmüş, koru bile geçmişti.

28. Yazılmak, girmek

Örnek:

1. Tarihe geçmek. Kitaba geçmek.

1. Tarihe geçmek. Kitaba geçmek.

29. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sürümü olmak, satılmak

30. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Konuşmada sözü geçmek veya basında yer almak

Örnek:

1. Kısa süren bir hastalıktan sonra göçüp gideceğini hissetmiş hatta ölümünün gazetelere bile geçmemesini istemişti.

1. Kısa süren bir hastalıktan sonra göçüp gideceğini hissetmiş hatta ölümünün gazetelere bile geçmemesini istemişti.

31. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kullanımda olmak, tedavülde olmak

Örnek:

1. Bu para artık geçmiyor.

1. Bu para artık geçmiyor.

32. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kabul edilemez olmak

Örnek:

1. Senin paran burada geçmez.

1. Senin paran burada geçmez.

33. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Okulda, sınavda başarı göstermek

Örnek:

1. Çocuk bu yıl geçti.

1. Çocuk bu yıl geçti.

34. Bir yere gidip oturmak

35. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çok bekletilmekten çürümeye yüz tutmak

Örnek:

1. Bu karpuz geçmiş.

1. Bu karpuz geçmiş.

36. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sıyrılmak, kurtulmak, işin içinden çıkmak

Örnek:

1. Görmedim, dedi, geçti.

1. Görmedim, dedi, geçti.

37. argo , argo , yardımcı fiil , yardımcı fiil , argo , argo , yardımcı fiil , yardımcı fiil , Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar

Örnek:

1. lska geçmek. Diskur geçmek.

1. lska geçmek. Diskur geçmek.

38. -e , -e , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -e , -e , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Çekiştirmek, yermek

Örnek:

1. Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim

1. Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim