fena hâlde

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Aşırı ölçüde, son derece, pek çok, adamakıllı

Örnek:

1. Yalnız muhakkak olan bir şey varsa o da, Orhan'ın bana fena hâlde âşık olduğudur.

1. Yalnız muhakkak olan bir şey varsa o da, Orhan'ın bana fena hâlde âşık olduğudur.