fakir cevher, fakir fukara, fakirhane
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı
1. En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.
1. En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.
2. Olması gerekenden az
1. Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem.
1. Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem.
3. isim , isim , isim , isim , Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zavallı, kimsesiz
1. Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler.
1. Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler.
5. isim , isim , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , isim , isim , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san
1. Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım.
1. Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım.
Lisan : Arapça faḳīr