ezmek

fiil
İlgili Kelimeler:

ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

Örnek:

1. Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım.

1. Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım.

2. Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek

Örnek:

1. Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar.

1. Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar.

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

Örnek:

1. Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

1. Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Üzmek, sıkıntıya sokmak

Örnek:

1. Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir.

1. Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

Örnek:

1. Bu yol hayvanı ezdi.

1. Bu yol hayvanı ezdi.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yenmek, sindirmek

Örnek:

1. Düşmanı ezmek.

1. Düşmanı ezmek.

7. argo , argo , argo , argo , Harcamak

Örnek:

1. Paraları bir haftada ezerim.

1. Paraları bir haftada ezerim.