1. isim , isim , isim , isim , Ezgin olma durumu
2. Açlık duygusunu andıran bir tedirginlik
1. İçine ezginlik veren heyecanla balkon kapısının yanındaki koltuğa oturdu.
1. İçine ezginlik veren heyecanla balkon kapısının yanındaki koltuğa oturdu.
3. Üzüntü, sıkıntı
1. Alacaklı değil, borçlu ezginliği vardı içimde.
1. Alacaklı değil, borçlu ezginliği vardı içimde.