1. isim , isim , isim , isim , Etek
1. O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi.
1. O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi.
2. Bir şeyin aşağıya doğru uzanan yüzü
1. Davlumbazın etekliği.
1. Davlumbazın etekliği.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Etek yapmaya elverişli (kumaş)