esmer amber, esmer buğday, esmer küf, esmer küfler, esmer su yosunları, esmer şeker, esmer un, barut esmeri
1. isim , isim , isim , isim , Siyaha çalan buğday rengi
2. Kurşuni renk
1. Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu.
1. Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz.
1. Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz.
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız
1. Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi.
1. Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi.
Lisan : Arapça esmer