esaslı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Köklü, geniş ölçüde etkili, güzel, doğru

Örnek:

1. Büyüdüğü vakit de kendisine esaslı bir şey söylenmemiş.

1. Büyüdüğü vakit de kendisine esaslı bir şey söylenmemiş.

2. Kuvvetli, etkili

Örnek:

1. Annesi ona bağırırken babası da esaslı bir şamar indirdi.

1. Annesi ona bağırırken babası da esaslı bir şamar indirdi.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Köklü, etkili, güzel bir biçimde, doğru olarak

Örnek:

1. Konuyu esaslı öğrendi mi?

1. Konuyu esaslı öğrendi mi?