1. -i , -i , -i , -i , Düzgün duruma getirmek
1. Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim.
1. Kirli eşyalarımı paketlere sardım, bavulumu düzelttim.
2. Bozukluğunu gidermek, onarmak
3. Yanlıştan kurtarmak, tashih etmek
1. Öğleden sonra nüfus kâğıdını getir, kaydını düzeltelim.
1. Öğleden sonra nüfus kâğıdını getir, kaydını düzeltelim.