düşman


İlgili Kelimeler:

düşman ağzı, dost düşman, can düşmanı, ekmek düşmanı, ırz düşmanı, kaşık düşmanı, tuz ekmek düşmanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, antagonist, dost karşıtı

Örnek:

1. Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır.

1. Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır.

2. Birbirleriyle savaşan devletler ve bu devletlerin asker, sivil bütün uyrukları

Örnek:

1. Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz.

1. Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz.

3. Aralarında birbirleriyle çatışmaya varacak ölçüde anlaşmazlık olan taraflar

Örnek:

1. Dostumuza güvenmeyelim de düşmanımıza mı güvenelim?

1. Dostumuza güvenmeyelim de düşmanımıza mı güvenelim?

4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir şeyin yaşamasına, barınmasına engel olan (güç, tutum vb.)

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse

Örnek:

1. Ekmek düşmanı.

1. Ekmek düşmanı.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse

Örnek:

1. İçki düşmanı.

1. İçki düşmanı.


Lisan : Farsça duşmān