1. -i , -i , -i , -i , Birinin giyimini sağlamak
2. Süslemek
1. Bütün bahçeyi donanma gecelerinde olduğu gibi fenerlerle, renkli fanuslarla donatmışlar; bayraklar asmışlar.
1. Bütün bahçeyi donanma gecelerinde olduğu gibi fenerlerle, renkli fanuslarla donatmışlar; bayraklar asmışlar.
3. Bir şeyin iş görebilmesi için gereken nesneleri, gereçleri katmak, teçhiz etmek
1. Türk askerini donatmak için yılda 570 dolar yeter.
1. Türk askerini donatmak için yılda 570 dolar yeter.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sövmek
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Azarlamak