mantardoğuran
1. -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , Yavru dünyaya getirmek, doğum yapmak
1. Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor.
1. Bir kadın tarlada doğuruyor, bir kadın hastanede doğuramıyor.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
1. Bir kıvılcım isyan havası doğuruyor ve zor önlemlerin alınmasına yol açıyor.
1. Bir kıvılcım isyan havası doğuruyor ve zor önlemlerin alınmasına yol açıyor.