doğrulamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, gerçeklemek, teyit etmek, tasdik etmek

Örnek:

1. Ağzı kilitli halktan ve senden başka beni doğrulayan yok.

1. Ağzı kilitli halktan ve senden başka beni doğrulayan yok.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak