1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kesilmek, parça parça edilmek
1. Bu leğenlere haşlanmış et ve ekmek doğranmıştı.
1. Bu leğenlere haşlanmış et ve ekmek doğranmıştı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kesilir gibi ağrımak
1. Kollarım doğranıyor.
1. Kollarım doğranıyor.