dinmek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sona ermek, bitmek, durmak

Örnek:

1. Gözyaşlarım dindi, ferahladım, eski hayatıma kavuştum.

1. Gözyaşlarım dindi, ferahladım, eski hayatıma kavuştum.

2. Kar ve yağmurun yağması, rüzgârın esmesi kesilmek veya durmak

Örnek:

1. Dinmiş lodosların uğultusu içinde / İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

1. Dinmiş lodosların uğultusu içinde / İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İyileşmek

Örnek:

1. Biraz sevinmek için bekledim dinsin yaram / Anladım, bana gülmek değil yaşamak haram

1. Biraz sevinmek için bekledim dinsin yaram / Anladım, bana gülmek değil yaşamak haram