başı dimdik
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok dik, mum direk
2. Sağlıklı, zinde
1. Müsteşar dimdik, sert adımlar atıyor.
1. Müsteşar dimdik, sert adımlar atıyor.
3. Sıkıntıları karşılayacak durumda olan, baş eğmeyen, metin
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok dik bir biçimde
1. Bayram vali konağının dış kapısında, ellerini yine önünde kavuşturmuş taş gibi dimdik duruyordu.
1. Bayram vali konağının dış kapısında, ellerini yine önünde kavuşturmuş taş gibi dimdik duruyordu.
5. zarf , zarf , zarf , zarf , Sağa sola sapmadan, dosdoğru
1. Çevik adımlarla dimdik yürüyen, uzun boylu, yakışıklı, varlıklı bir adam.
1. Çevik adımlarla dimdik yürüyen, uzun boylu, yakışıklı, varlıklı bir adam.
6. zarf , zarf , zarf , zarf , Kaskatı, çok sertleşmiş olarak
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dikkatli, ısrarlı (bakış)
Telaffuz : di'mdik