1. tam dik durumda olmak
1. Pencerenin önünde, sırtı odaya dönük olarak dimdik durdu.
1. Pencerenin önünde, sırtı odaya dönük olarak dimdik durdu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , tutumunu değiştirmemek, yılmamak
1. Onun nasıl hiç sarsılmadan dimdik durduğunu gördüm.
1. Onun nasıl hiç sarsılmadan dimdik durduğunu gördüm.