1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dönmek, dolaşmak
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bir malın mülkiyetini, bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmek
1. Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum.
1. Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum.
3. -i , -i , -i , -i , Aktarmak
1. Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir.
1. Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir.
4. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Baştan sona değin okumak, bitirmek
1. Tarih kitabını üç kez devrettim.
1. Tarih kitabını üç kez devrettim.
Lisan : Arapça devr + Türkçe etmek
Telaffuz : de'vretmek