devam etmek

Anlamı:

1. başlanmış bir iş sürmek

Örnek:

1. Hazırlıkların uzun zamandır devam ettiğinden, kimi ayrıntılardan öteden beri haberdardım.

1. Hazırlıkların uzun zamandır devam ettiğinden, kimi ayrıntılardan öteden beri haberdardım.

2. sürekli, düzenli gitmek

Örnek:

1. Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder.

1. Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder.

3. sürdürmek

Örnek:

1. Bir taraftan tahsile koşarken bir taraftan da bu memuriyetine devam ediyordu.

1. Bir taraftan tahsile koşarken bir taraftan da bu memuriyetine devam ediyordu.