1. öğretmek, yetiştirmek
1. İyi konuşurdu, ders vermek sanatını bilirdi.
1. İyi konuşurdu, ders vermek sanatını bilirdi.
2. azarlamak, sert davranmak, sert bir karşılıkla yola getirmek
1. Evvela kendi kendisini cezalandırdı, sonra kendisi gibi yaşamak istemeyenlere ders verdi.
1. Evvela kendi kendisini cezalandırdı, sonra kendisi gibi yaşamak istemeyenlere ders verdi.