ders


İlgili Kelimeler:

dersbaşı, ders dışı, dershane, dersiam, ders içi, ders notu, ders programı, ek ders, seçimlik ders, seçmeli ders, yardımcı ders, hayat dersi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi

Örnek:

1. Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu.

1. Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu.

2. Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre

Örnek:

1. Dersin bitmesine beş dakika var.

1. Dersin bitmesine beş dakika var.

3. Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi

Örnek:

1. Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu.

1. Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret

Örnek:

1. En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz?

1. En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz?


Lisan : Arapça ders