1. isim , isim , isim , isim , Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşya
1. Salonun demirbaşı olan piyano, yağmurlu günlerde çocukların eğlenmesi için kullanıldı.
1. Salonun demirbaşı olan piyano, yağmurlu günlerde çocukların eğlenmesi için kullanıldı.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu nitelikte olan
1. Demirbaş gereç. Demirbaş dolap.
1. Demirbaş gereç. Demirbaş dolap.
3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bir yerin eskisi, emektarı olan (kimse)
1. Her romancının bütün romanlarında değişmeyen demirbaş bir kişisi var: kendisi.
1. Her romancının bütün romanlarında değişmeyen demirbaş bir kişisi var: kendisi.