demir


İlgili Kelimeler:

demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu elementten yapılmış

Örnek:

1. Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular.

1. Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular.

3. Bu elementten yapılmış parça

Örnek:

1. Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri.

1. Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri.

4. Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça

5. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Güçlü, kuvvetli, sert

Örnek:

1. O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu.

1. O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu.

6. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Çıpa