dedikodu, dediği dedik, dediğim dedikçi
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Söylemek, söz söylemek
1. Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar.
1. Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar.
2. -e , -e , -e , -e , Ad vermek
1. Muşmulaya döngel de derler.
1. Muşmulaya döngel de derler.
3. Bir dilde karşılığı olmak
1. Kamer `ay` demektir.
1. Kamer `ay` demektir.
4. Herhangi bir ses çıkarmak
1. Küt dedi, düştü.
1. Küt dedi, düştü.
5. -e , -e , -e , -e , Herhangi bir kanıya, yargıya varmak
1. Bu işe herkes ne der?
1. Bu işe herkes ne der?
6. Düşünmek
7. Oranlamak
1. Güzellik desen onda, zenginlik desen onda.
1. Güzellik desen onda, zenginlik desen onda.
8. Ummak
1. Bundan sonra gelir mi dersin?
1. Bundan sonra gelir mi dersin?
9. Erişmek
1. Saat yedi dedi mi uyanırım.
1. Saat yedi dedi mi uyanırım.
10. Bir işe kalkışmak, yeltenmek
1. Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun.
1. Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun.
11. Saymak, kabul etmek
1. Yarım milyon dediğin nedir?
1. Yarım milyon dediğin nedir?