damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası
1. isim , isim , isim , isim , Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre
1. Elime bir damla yağmur düştü.
1. Elime bir damla yağmur düştü.
2. Damlalıkla kullanılan ilaç
1. Burun damlası. Göz damlası.
1. Burun damlası. Göz damlası.
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kalbe inen inme, felç
1. Damladan ölmüş.
1. Damladan ölmüş.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok az miktar
1. Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar.
1. Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar.
5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Damla biçiminde olan (ziynet)
1. Damla elmas.
1. Damla elmas.