damga vurmak

Anlamı:

1. damgalamak

Örnek:

1. Nuri Usta, sanki çırılçıplakmış da derisine kızgın demirle damga vuruluyormuş gibi irkildi.

1. Nuri Usta, sanki çırılçıplakmış da derisine kızgın demirle damga vuruluyormuş gibi irkildi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , iz bırakmak

Örnek:

1. Belli semtler, yüzyıllar boyu, oraların sakinlerine belli bir damga vurmuş gibidirler.

1. Belli semtler, yüzyıllar boyu, oraların sakinlerine belli bir damga vurmuş gibidirler.