1. -e , -e , -e , -e , Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek
1. Çocuk çikolataya pek dadandı.
1. Çocuk çikolataya pek dadandı.
2. Yarar, çıkar amacıyla veya alışkanlıkla bir yere sık uğramak, abone olmak
1. İkinci sene plajlara da dadandı; yüzüyor, kumda yatıp güneşleniyor, dans ediyor, kürek çekiyordu.
1. İkinci sene plajlara da dadandı; yüzüyor, kumda yatıp güneşleniyor, dans ediyor, kürek çekiyordu.