çıngıraklı yılan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çıngırak taşıyan, üzerinde çıngırak bulunan
1. Bir gün bol çıngıraklı atları sabırsızca kişneyen bir yaylı, kapımızın önünde durdu.
1. Bir gün bol çıngıraklı atları sabırsızca kişneyen bir yaylı, kapımızın önünde durdu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Neşeli ve yüksek sesli (gülüş, kahkaha)
1. Bedri beklenmedik çıngıraklı bir kahkaha savurdu.
1. Bedri beklenmedik çıngıraklı bir kahkaha savurdu.