cilalamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Cila sürerek parlatmak, cila vurmak

Örnek:

1. Zehra, lame balo pabuçlarından görünecek olan ayak tırnaklarını da cilaladı.

1. Zehra, lame balo pabuçlarından görünecek olan ayak tırnaklarını da cilaladı.

2. argo , argo , argo , argo , Övmek

3. argo , argo , argo , argo , Tat katmak

Örnek:

1. Akşama Canfendi'nin yaptığı bu lezzetli yemek, rakıyı ve eğlenceyi cilalamıştı.

1. Akşama Canfendi'nin yaptığı bu lezzetli yemek, rakıyı ve eğlenceyi cilalamıştı.