1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuşatılmak, sınır içine alınmak, tahdit edilmek
1. Her iki ucuna da gerçek çiçeklerin yetiştirilebilmesi için iki büyük mermer saksı iliştirilmiş bir taş duvarla çevrelenmişti.
1. Her iki ucuna da gerçek çiçeklerin yetiştirilebilmesi için iki büyük mermer saksı iliştirilmiş bir taş duvarla çevrelenmişti.
2. Örtülmüş
1. Annemin beyaz namaz beziyle çevrelenmiş başı kapıdan uzanmıştı.
1. Annemin beyaz namaz beziyle çevrelenmiş başı kapıdan uzanmıştı.