cereyan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yöne doğru akma, akış, akıntı

Örnek:

1. Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı.

1. Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı.

2. Bir şeyin gelişme, olma durumu

Örnek:

1. En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak.

1. En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket

Örnek:

1. Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı.

1. Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı.

4. fizik , fizik , fizik , fizik , Akım

Örnek:

1. Elektrik cereyanı.

1. Elektrik cereyanı.


Lisan : Arapça cereyān

Telaffuz : cereya:nı