1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
1. Bıçağın ağzında çentik var.
1. Bıçağın ağzında çentik var.
2. Küçük oyuk
1. İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor.
1. İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kertikli
1. Çentik bıçakla iş yapılamıyor.
1. Çentik bıçakla iş yapılamıyor.
4. sinema , sinema , sinema , sinema , Basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk