çelmek

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ayak uzatarak birisini düşürmek

2. Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek

Örnek:

1. En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın, bacak arasından en olmayacak golleri yerdi.

1. En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de bakarsın, bacak arasından en olmayacak golleri yerdi.

3. Örtü vb.ni örtünüp iki ucunu bağlamak

4. Bir şeyin kenarını verev veya çapraz kesmek, çalmak

5. spor , spor , spor , spor , Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak

Örnek:

1. Gönlümü çelen bir söz söyle.

1. Gönlümü çelen bir söz söyle.

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek

Örnek:

1. Bu sözünüz deminkini çeliyor.

1. Bu sözünüz deminkini çeliyor.