çelik


İlgili Kelimeler:

çelik başlık, çelik çember, çelik halat, çelikhane, çelik kalemi, çelik kapı, çelik kasa, çelik macunu, çelik metre, çelik pamuğu, çelik yakalı, çelik yelek, hasır çelik, nervürlü çelik, paslanmaz çelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat

Örnek:

1. Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar.

1. Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu alaşımdan yapılmış

Örnek:

1. Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde.

1. Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zayıf fakat güçlü (vücut)

Örnek:

1. Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu.

1. Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu.