celalli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sert ve öfkeli (kimse)

Örnek:

1. İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu.

1. İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu.

2. Coşkun

Örnek:

1. Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş.

1. Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş.

3. Hırçın

Örnek:

1. Öyle sert ve celalli bir ruh taşıyor ki gölgesinin geçtiği yerde insanlar iki saf.

1. Öyle sert ve celalli bir ruh taşıyor ki gölgesinin geçtiği yerde insanlar iki saf.