çekçek, çek valf, çekyat, tutçek, dörtçeker, nemçeker, topçeker, yükçeker
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
1. Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı.
1. Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı.
2. Taşıtı bir yere bırakmak, koymak
3. Germek
1. İpi çekmek.
1. İpi çekmek.
4. İçine almak, emmek
5. Bir yerden başka bir yere taşımak
1. Ekini tarladan çekmek.
1. Ekini tarladan çekmek.
6. Bir amaçla ortadan kaldırmak
1. Piyasadaki parayı çekmek.
1. Piyasadaki parayı çekmek.
7. Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
1. Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi.
1. Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi.
8. Atmak, vurmak
1. Dayak çekmek. Şut çekmek.
1. Dayak çekmek. Şut çekmek.
9. Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak
10. Güç durumlara dayanmak, katlanmak
1. Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum.
1. Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum.
11. Tartıda ağırlığı olmak
1. Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi.
1. Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi.
12. Döşemek
1. Kablo çekmek.
1. Kablo çekmek.
13. Herhangi bir engel kurmak
1. Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş.
1. Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş.
14. Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
1. Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar.
1. Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar.
15. İmbik yardımı ile elde etmek
1. İspirto çekmek. Gül yağı çekmek.
1. İspirto çekmek. Gül yağı çekmek.
16. Çizgi durumunda uzatmak
17. Aynısını yazmak veya çizmek
1. Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek.
1. Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek.
18. Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak
1. Bardak çekmek.
1. Bardak çekmek.
19. Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
20. Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
1. Fotoğraf çekmek. Film çekmek.
1. Fotoğraf çekmek. Film çekmek.
21. Taşıma gücü olmak
1. Bu araba 500 kilodan çok yük çekmez.
1. Bu araba 500 kilodan çok yük çekmez.
22. Öğütmek
1. Kahve çekmek.
1. Kahve çekmek.
23. Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
24. Hoşa gitmek, sarmak
25. Kaçan ilmeği örmek
1. Çorap çekmek.
1. Çorap çekmek.
26. Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
1. Beni Konya Lezzet Lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti.
1. Beni Konya Lezzet Lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti.
27. Bir duyguyu içinde yaşatmak
1. Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum.
1. Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum.
28. Yürütmek, sürmek
1. Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın.
1. Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın.
29. -e , -e , -e , -e , Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
1. Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur.
1. Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur.
30. Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
1. Sorguya çekmek.
1. Sorguya çekmek.
31. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Herhangi bir anlama almak
1. Bak, sözümü nereye çekti!
1. Bak, sözümü nereye çekti!
32. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Örtmek, giymek
1. Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz.
1. Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz.
33. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek
34. Yol, ay sürmek
1. Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur.
1. Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur.
35. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Daralıp kısalmak
1. Kumaşı yıkayınca çekti.
1. Kumaşı yıkayınca çekti.
36. Asmak
1. Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik.
1. Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik.
37. Boya, badana vb. sürmek
38. Yollamak
1. Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi?
1. Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi?
39. Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
1. Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor.
1. Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor.
40. Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
41. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı
42. teknik , teknik , teknik , teknik , Vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak
43. argo , argo , argo , argo , İçki içmek
1. Çok kimse rakısını bağında çekiyordu.
1. Çok kimse rakısını bağında çekiyordu.