1. -i , -i , -i , -i , Uçlarından tutarak ayrı yönlere doğru çekmek
1. Kilidi çekiştiriyorum, bana mısın demiyor.
1. Kilidi çekiştiriyorum, bana mısın demiyor.
2. Tekrar tekrar çekerek koparmak
1. Bir şeye canı sıkıldığı vakit elini ensesine atar, saçının örgülerini yakalayarak çekiştirip dururdu.
1. Bir şeye canı sıkıldığı vakit elini ensesine atar, saçının örgülerini yakalayarak çekiştirip dururdu.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek
1. Telefon ederler. Pazar günü evine gidip yeni müdürü çekiştirirler.
1. Telefon ederler. Pazar günü evine gidip yeni müdürü çekiştirirler.