çarpmak

fiil
İlgili Kelimeler:

çarpan balığı

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Hızla değmek, vurmak

Örnek:

1. Eşiği aştım, içeri girdim, ortada duran uzun bir masaya çarptım.

1. Eşiği aştım, içeri girdim, ortada duran uzun bir masaya çarptım.

2. -i , -i , -i , -i , Etkisiyle birdenbire hasta etmek

Örnek:

1. Güneş çarpmak. Kömür çarpmak.

1. Güneş çarpmak. Kömür çarpmak.

3. -i , -i , -i , -i , Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak

Örnek:

1. Yeşildirek'te yatan evliya hepinizi çarpar.

1. Yeşildirek'te yatan evliya hepinizi çarpar.

4. -i , -i , -i , -i , El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmek

Örnek:

1. Köprüden denizi seyredenlerin cüzdanını hep çarparlar.

1. Köprüden denizi seyredenlerin cüzdanını hep çarparlar.

5. -i , -i , -i , -i , Kurnazlıkla ele geçirmek

Örnek:

1. İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar.

1. İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar.

6. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kalp, hızlı hızlı vurmak

7. -i , -i , -le , -le , matematik , matematik , -i , -i , -le , -le , matematik , matematik , Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darp etmek

8. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak

Örnek:

1. Güzel halk türkülerinde beni çarpan şey bunların hepsinin arkasında bir vaka, bir macera, nihayet bir insan bulunmasıdır.

1. Güzel halk türkülerinde beni çarpan şey bunların hepsinin arkasında bir vaka, bir macera, nihayet bir insan bulunmasıdır.