çarpışmak

fiil
Anlamı:

1. -le , -le , -le , -le , Birbirine çarpmak, tokuşmak

Örnek:

1. Kompartımana girdi ve eşyalarını raflara koymaya çalışan Pervin'le çarpıştı.

1. Kompartımana girdi ve eşyalarını raflara koymaya çalışan Pervin'le çarpıştı.

2. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , askerlik , askerlik , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , askerlik , askerlik , Vuruşmak, savaşmak

Örnek:

1. Karşımıza çıkacak olan kuvvet, kim ve ne olursa olsun, behemehâl çarpışırız ve muvaffak oluruz.

1. Karşımıza çıkacak olan kuvvet, kim ve ne olursa olsun, behemehâl çarpışırız ve muvaffak oluruz.

3. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Birbirine üstün gelmeye çalışmak

Örnek:

1. İki düşünce çarpışıyor.

1. İki düşünce çarpışıyor.