1. isim , isim , isim , isim , Çarpışmak işi, müsademe, sadme
1. Böylelikle İstanbullu işçi iki emperyalist sermayenin çarpışmasına alet olacaktı.
1. Böylelikle İstanbullu işçi iki emperyalist sermayenin çarpışmasına alet olacaktı.
2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Öncülerin veya küçük birliklerin yaptıkları küçük savaşma
1. Bu, iki cephe arasında ilk çarpışmadır.
1. Bu, iki cephe arasında ilk çarpışmadır.