1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok canlı
1. Ayaklarının birisi taşla ezilmişti ama capcanlıydı.
1. Ayaklarının birisi taşla ezilmişti ama capcanlıydı.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok canlı bir biçimde
1. Ulan Mustafa, insanoğlu ana rahmine düşer de dokuz ay on gün sonra capcanlı fırlar.
1. Ulan Mustafa, insanoğlu ana rahmine düşer de dokuz ay on gün sonra capcanlı fırlar.
Telaffuz : ca'pcanlı