cansız hedef, kansız cansız
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Canını yitirmiş, ölmüş
1. Cansız bir kuş.
1. Cansız bir kuş.
2. Canlı olmayan (varlık), camit
3. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Güçsüz, mecalsiz bir biçimde
1. Nil'in deminden beri avucumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor.
1. Nil'in deminden beri avucumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlgi uyandırmayan, sönük
1. Cansız bir anlatış.
1. Cansız bir anlatış.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Durgun
1. Bu yıl buğday piyasası biraz cansız.
1. Bu yıl buğday piyasası biraz cansız.