canlanmak

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gücü artmak, diri duruma gelmek

Örnek:

1. Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı.

1. Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı.

2. -de , -de , -de , -de , Depreşmek

Örnek:

1. Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri

1. Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri

3. -den , -den , -den , -den , Geçmişte yaşanan bir olay veya durum yeniden hatırlanmak

Örnek:

1. Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı.

1. Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak