1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gücü artmak, diri duruma gelmek
1. Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı.
1. Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı.
2. -de , -de , -de , -de , Depreşmek
1. Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri
1. Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri
3. -den , -den , -den , -den , Geçmişte yaşanan bir olay veya durum yeniden hatırlanmak
1. Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı.
1. Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak